22 Ocak 2011 Cumartesi

Düş, inancın gerçekleşmiş halidir!

Mimar Sinan

         O, büyük bir DÜŞ’leyendi. O, gerçek bir DÜŞ’leyendi. Bir camii bir medrese ya da bir köprü  yapılacaksa, Mimar Sinan’ın yaratıcılığına ve işine bağlılığına güvenilirdi…

         Bir gün Kanuni Sultan Süleyman, büyük bir araziye, adına yakışır bir camii yaptırmak istemiştir. Aynı zamanda bu arazide medreseler, aşevleri gibi halka yararlı yapılar da yaptırmak istemiş.

         Hemen Mimar Sinan’a haber vermiş. Onun ne kadar büyük bir Mimar olduğundan emindi ve bu işi ancak o yapabilir diyordu.

         Mimar Sinan geldi ve ona ne istediğini söyledi Süleyman. Mimar Sinan’da hiç vakit kaybetmeden işe başlamak istiyordu ve hemen araziye gitti.

         Tüm ekibini topladı. İşçiler, çıraklar ve diğer ustalar…

         Mimar Sinan, hemen binayı yapmak isteyip saraydan hızlıca çıkmıştı fakat araziye gelip hiçbir şey yapmıyordu. Sadece ortasına oturup sağa sola yukarı aşağı bakınıp duruyordu. Arada bir ustalarına bir şeyler söylüyordu ve tekrar boş arazinin ortasına gelip oturuyor ve akşama kadar gözlerini açıp kapıyor, sağa sola bakıyordu.

         Etraftaki insanlar Mimar Sinan’ı böyle hiçbir şey yapmadan görünce hemen Kanuni Sultan Süleyman’a haber uçurdular. “Padişah’ım Mimar Sinan hiçbir şey yapmıyor. 2 haftadır sabahtan akşama kadar arazinin ortasına oturup sağa sola bakınıp duruyor.” diye şikayet etmişlerdi. Kanuni de Mimar Sinan’ın güvenilir biri olduğunu biliyordu. Gidip kendi gözleriyle görmek istedi. Şikayetin asılsız olmasını istiyordu…

         Kanuni Sultan Süleyman, arazinin olduğu yere gitti ve uzaktan Mimar Sinan’ı izledi. Gerçekten de şikayet ettikleri gibiydi. Mimar Sinan sabahtan akşama kadar oturup, sağa sola bakınıp duruyordu.

         Kanuni sinirlenmişti. Ama yüreğinin bir parçası hala ona güveniyordu. Hemen yanına istedi Mimar Sinan’ı.

         Gittiler ve “Seni Sultanımız çağırıyor!” dediler. Mimar Sinan bunu duyunca yerinden hafifçe doğruldu ve dümdüz yürümek yerine sağa sola dönüp yürüyordu. Bazen eliyle bir kapıyı iter gibi yapıyordu bazen de sanki tavana çarpacakmış gibi eğilip geçiyordu.

         Kanuni şaşkınlıkla izledi Mimar Sinan’ı. Onun bu hareketlerine önce anlam veremedi. Fakat sonra anladı ki bu müthiş insan, 2 hafta boyunca nasıl bir yapı olacağını düşlemişti. Onu o boş araziye zihninde çoktan inşa etmişti…

         Kanuni, Mimar Sinan’a bir kez daha güvendi ve inandı.

         İşte güzel ülkemizin harika yapılarını inşa eden bu harika düş ustası Mimar Sinan’dır…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder